Düşük Benlik Saygısı

Bir topluluk içinde herkes kendini rahat bir şekilde ifade ederken, bazıları sessiz kalmayı tercih eder. Bunun ardında yatan sebep, yalnızca çekingenlik olmayabilir. Kendi fikirlerine olan güvensizlik, fark edilmemesi gereken bir eksiklik gibi algılanabilir. Düşük Benlik Saygısı, bireyin kendini ifade etmesini engelleyen, kararlarını sürekli sorgulamasına neden olan bir durum olarak ortaya çıkar.

Gündelik hayatta fark edilmeyen bu duygu, zaman içinde bireyin özgüvenini sarsarak toplum içindeki duruşunu etkiler. Kendi fikirlerine değer vermeyen bir zihin, başkalarının söylediklerine daha fazla odaklanır. Zamanla, başkalarının düşüncelerini kendi fikirlerinden daha değerli görmeye başlar. Bu döngü, bireyin kendini yetersiz hissetmesine neden olur.

Geçmişin Yankısı

Bazı insanlar, çocukluk döneminde yaşadıkları deneyimlerin etkisiyle yeteneklerini ve düşüncelerini sorgular hale gelir. Küçük yaşta maruz kalınan eleştiriler, zaman içinde kalıcı izler bırakabilir. “Sen bunu başarmazsın”, “Yeterince iyi değilsin” gibi sözler, bireyin ilerleyen yaşamlarda kendine olan inancının zayıflamasına sebep olabilir.

Geçmişte edinilen bu algı, sosyal hayatta da kendini gösterir. Kendi başarılarını göz ardı eden bir kişi, daima eksik olduğuna inanarak hareket eder. Düşük Benlik Saygısı, bireyin yaşadığı olayları sürekli olarak kendi suçu gibi görmesine neden olur. Yanlış bir karar alındığında, bunun tamamen kendi hatası olduğuna inanarak kendini suçlama eğilimine girer. Oysa yaşam, hatalar ve deneyimlerle şekillenir.

Kılıcın Keskin Tarafı: Mükemmeliyetçilik

Başkalarından gelen eleştirilere karşı hassas olan bireyler, hata yapmaktan korkarak her şeyi kusursuz yapmaya çalışabilir. Bu durum, zaman içinde büyük bir yükte dönüşebilir. İşte mükemmeliyetçilik, tam da bu noktada devreye girer. Kusursuz olma arzusu, aslında gizli bir kaygının yansıması olabilir.

Belirlenen standartlar ulaşılmaz olduğunda, birey kendini yetersiz hissetmeye başlar. Yaptığı işlerde başkalarından takdir beklemek, onaylanma ihtiyacının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Düşük Benlik Saygısı, bireyin kendi değerini başkalarının gözünden belirlemesine neden olur. Kendine duyulan güvensizlik, kişinin kendi başarılarından keyif almasının önüne geçer.

Benlik Saygısını Güçlendirme Adımları

• Kendi iç sesine kulak vermek: Başkalarının fikirleri kadar, kendi düşüncelerine de değer verilmelidir. Bireyin kendini tanıması, içindeki sesi fark etmesini sağlar.
• Kendi başarılarını kabul etmek: Geçmişte elde edilen kazançlar ve başarılar unutulmamalıdır. Küçük dahi olsa her olumlu adım, fark edilmelidir.
• Olumsuz düşünceleri sorgulamak: “Yetersizim” ya da “Başarısızım” gibi düşünceler otomatikleşmiş olabilir. Bu düşüncelerin kaynağını sorgulamak faydalı olacaktır.
• Mükemmel olmaya çalışmamak: Hatalar, gelişim sürecidir. Kusursuzluk yerine, gelişim ve deneyim odaklı bir bakış açısı benimsenmelidir.
• Kendi kararlarına güvenmek: Hayatla ilgili kararlar alırken, başkalarının görüşlerinden çok, kendi değerleri ve istekleri dikkate alınmalıdır.

Yaşam, insanın kendi değerini fark etmesiyle anlam kazanır. Önemli olan, kendi sesini duyabilmek ve bu sesi baskılamadan ifade edebilmektir.