Şişli’de faaliyet gösteren özel bir terapi merkezi, bu hissi ilk adımda yaşatıyor. Dışarıdaki koşuşturmanın aksine, içeride yavaşlayan bir zaman var. Görüştüğünüz terapist, sizi tanımaya çalışmıyor yalnızca; aynı zamanda o an orada, sizinle birlikte duruyor. Seanslar boyunca gündelik karmaşanın ötesine geçmek mümkün hâle geliyor. İşte bu yaklaşım, Şişli depresyon terapisi kapsamında sunulan hizmetin en ayırt edici yönlerinden biri.
Şişli’nin ara sokaklarından birine adım atarken duyulan uğultu, birçoğu için sıradan bir şehir sesidir. Oysa bazıları için tam da o sokakta başlayan bir sessizlik, iç huzurun ilk habercisidir. İçeri girmeden önce bir an durup derin nefes almak… Gözlerinizi kapattığınızda duyduğunuz şey yalnızca dışarının gürültüsü değil, içerideki hayatın davetidir.
Herkesin Yarası Aynı Yerden Açılmıyor
Depresyon yalnızca mutsuzlukla açıklanacak bir durum değil. Kiminde kayıp duygusu hâkimken, kiminde anlam arayışı ağır basıyor. Kimi yalnızlıkla savaşıyor, kimi ise kalabalık içinde bile kaybolmuş hissediyor. Bu yüzden, herkese aynı reçeteyle yaklaşmak değil, herkesin hikâyesine ayrı kulak vermek gerekiyor.
Şişli’deki terapi merkezinde uygulanan yöntem tam olarak bunu esas alıyor. Kişiye özel planlanan terapi süreci, sadece belirtilere değil, o belirtilerin kökenine odaklanıyor. Terapi odasında yalnızca konuşmak değil, kimi zaman sadece dinlenmek bile iyileşmenin bir parçası sayılıyor. İçeride geçirilen her dakika, kişinin kendi iç sesine daha yakından kulak verebilmesini sağlıyor. Terapi süreci başladıkça düşünceler netleşiyor, duygular berraklaşıyor.
Şişli depresyon terapisi, bu farklılığı anlayarak bireye özel bir yol çizmeye çalışıyor. Seanslar sırasında kullanılan teknikler, danışanın ihtiyacına göre çeşitleniyor. Bunun sonucunda da kişi yalnızca odayı değil, yaşamı farklı bir gözle görmeye başlıyor.

Terapiye Başlamak İçin Ne Gerekiyor?
Terapiye başlamak büyük bir karar gibi gelebilir. Özellikle ilk defa destek alacak kişiler için birçok soru akla gelir. Ne söyleyeceğim? Utanır mıyım? Yargılanır mıyım? Oysa terapi, kişinin kendisiyle barışmasının belki de en nazik yolu.
Şişli’de hizmet veren bu özel merkezde süreç oldukça sade ilerliyor. Başvuru sonrası uygun seans saatleri belirleniyor. İlk görüşmede, herhangi bir teşhis konmadan, etiketleme yapılmadan sadece tanıma amaçlı bir sohbet gerçekleşiyor. Bu ilk adım, danışanın kendini güvende hissetmesi için tasarlanıyor.
İşte bu güvenli ortam, sürecin devamı için temel oluşturuyor. Terapist, bir öğretmen değil; bir yol arkadaşı gibi ilerliyor. Gidilen her seans, biraz daha fazla güçlenmeye, biraz daha fazla anlam bulmaya vesile oluyor.
Terapi Sürecinde Sık Karşılaşılan 5 Duygu
👇 Terapi yolculuğunda bazı duygular hemen herkesin kapısını çalabiliyor. Şişli’deki merkezde danışanların en sık dile getirdiği duygu halleri:
- Kararsızlık: Başlamak doğru mu, gerçekten ihtiyacım var mı?
- Mahcubiyet: Duygularımı anlatmak zorunda mıyım?
- Umut: Ya bir şeyler değişirse?
- Sabırsızlık: Ne zaman etkisini görmeye başlarım?
- Kabullenme: Her şey yoluna girmeyebilir ama ben yön verebilirim
Bu duyguların hepsi terapi sürecinin doğal bir parçası. İyileşmek düz bir çizgi değil, iniş çıkışlarla dolu bir yol. Fakat bu yolculukta yalnız olmadığını bilmek, süreci çok daha anlamlı hâle getiriyor.
Şişli depresyon terapisi, tüm bu iniş çıkışlara eşlik edecek güvenli bir ortam sunuyor. Her adımda, bireyin içsel kaynaklarını hatırlamasına yardımcı oluyor. Dışarıdaki seslerden uzaklaşıp kendi iç sesini duyabilmek isteyen herkes için yeni bir başlangıç noktası sunuyor.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.